Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
UYUŞTURUCUNUN ZARARLARI

-Fiziki Etkileri
Beyin ve Merkezi Sinir sisteminde :
Sigaradan itibaren bütün uyuşturucuların en büyük zararı ve tahribatı beyin ve merkezi sinir
sistemi üzerindedir.
Bu sebeple beynin mazrufu olan aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi dengeden, normal
yaşam ve davranışlardan uzaklaştırırlar.
Beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturuculardır. Bağımlılarda beliren ilk olgu; akıl
ve sinir hastalıkları ve arızalarıdır. Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler
hezeyan (sayıklama, saçmalama, akıl dışı davranışlar ) halüsinasyon (vehim, hayal görme,
işitme vs. ) lar, zeka ve hafıza kayıpları.En kısa ifade ile: Akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve
kaoslar .

Sindirim Sisteminde:
Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama ve yaraları,
gastrit, ülser vs.
Karaciğer ve Böbreklerde:
Bu zehirlerin organizmadan atılmasında en ağır görev bu organlara düşmekte olup, karaciğer
ve böbreklerde büyük arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizlik, yağlanma ,sertleşme (siroz)...
Böbreklerde büyük tahribat, albümin, kan ve idrar çoğalması, tıkanmalar ,ağır böbrek
hastalıkları

Gözlerde:
Işık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık gece körlüğü, göz bebeği büyümesi :
, küçülmesi, göz adele felci bilinen sonuçlar ve tezahürlerdir.
Solunum Sisteminde
Nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler
bilinen olaylardır.
Kan organlarında
Kan ,insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür. Kansızlık
,kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası
olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır.
Zehirlenme:

Uyuşturucuların başta gelen olumsuzluğu zehirlenmeler ve bu yolla gelen ölümlerdir.
İlk defa olursa HAD, tekerrür ederse "Müzmin Zehirlenme" adını alır.
-Sosyal ve Maddi Etkileri
Sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile uyum içinde olması, akıl ve zihin sağlığı ile mümkündür.
Bu sebeple akli ve zihni hayatın en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum gücünü
zaafa ve iflasa götürmekle onu aileden, toplumdan ve çevresinden kopararak, yalnızlığa,
bunalıma ve hemen ardından da sorumsuz, hipisel (hayvani) bir hayata mahkum eder.
Bağımlıyı yaşayan bir ölü haline getirir. (Hip Kültür)
Bu sebeple, uyuşturucuların, bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklara, iş hayatına,
aile ve ülke ekonomisine, ferdi ne toplumsal ahlaka (namus ,iffet, şeref, haysiyet v.s.)
verdiği zararlar ifadelere sığdırılamaz.
İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır.
İç ve dış düşmanların en tahripkar silahı uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici gücü
olan uyuşturucu kültürü (hip kültür) dür. Cemiyetleri inkıraza götüren her türlü maddi ve
manevi tahribatın temeldeki sebebidir. Bunlar.
Ayrıca AİDS, frengi, verem, kanser, kangren ve benzeri bir çok ölümcül hastalığın
yayılmasında da en büyük fail uyuşturucular ve bağımlılarıdır.

NASIL KURTULUNUR?
-Çocuğunuzun Uyuşturucu Madde Kullandığını Nasıl Anlarsınız?
Uyuşturucuların kullanılması davranış değişikliklerinde ve bünyedeki emarelerde kendini
gösterebilir. Bununla beraber bu işaretler kesin delil sayılmazlar. Uyuşturucunun
kullanılmasında kesin delil olan bünye emaresi enjeksiyonda (bilhassa eroinde) görülür.
Daha çok kol ve bacak damarları boyunca olmak üzere, bağımlının bütün vücudunda iğn
e
izleri vardır. Bunlar sivrisineğin soktuğu yerlere benzer ve muhtemelen iltihaplıdır. Tabi
iğne ile tedavi gören hastaların vücudunda da iğne izlerinin bulunduğu unutulmamalıdır.
Kullanılan uyuşturucunun cinsine ve kullanma şekline göre değişen aletler, zehir in alınışı
ve çeşidi hakkında fikir verir. Vücuttaki emarelerin çokluğu bağımlılık ihtimalinin işareti
ise de, uyuşturucu kullanılmasının kesin delilleri olarak kabul edilmemelidir, fakat uyanık
olunmalı, olaylar dikkatle izlenmeli ve değerlendirilmelidir. Bunlar mesela, el titremesi, ter
boşanması, uykusuzluk, huzursuzluk, sükunet ile sinirlilik hallerinin birbirini takip etmesi
gibi işaretlerdir. Davranış değişiklikleri de uyuşturucu bağımlılığın işareti sayılır.
Gençlerde rastlanan ve göze çarpan bu ve benzeri haller, ergenlikle ilgili çok normal sebeplerde
olabilir. Örneğin ergenlikte:
Okul başarılarındaki inişler ve yükselişler, Aile münasebetlerinden ayrı kalma, uzaklaşma,
Ruh halinde değişiklikler, İlgi alanlarının sık sık değişmesi söz konusu olabilmektedir.
Bunlar tehlike işaretleridir :
Daha önce bizlerle olmaktan zevk alan, programlar yapan kızımız veya oğlumuz, bizden
uzak durmaya başlamışsa, ilgi ve istekleri sıklıkla değişiyorsa, maymun iştahlı olmuşsa,
daha önce eğitim konusunda verdiği kararı değiştirmişse, kararsızlıklar yaşıyorsa...
Ruhsal yönden içine kapandığını, aşırı sinirli olduğunu, alınganlaştığını, sonra tekrar normale
döndüğünü fark ediyorsak.
Başarı oranı tamamen ve her derste düşmüş ise, arkadaşlarını çok sık değiştiriyorsa, eski
arkadaşlarına sırt çeviriyor ve çevreyle ilişkilerden kaçıyor, işini yada okulunu bırakmak istiyorsa.
Hiçbir şeye ilgi duymuyor ve herkesten uzak kalıyorsa, geleceğe dönük hiçbir adım atmıyorsa.
Ani ve çabuk duygu değişimleri varsa, yemek yeme düzeninde bozukluk oluyorsa.
Yalan söylüyor ve evden ufak tefek şeyler kayboluyorsa.
Elbisesinde, yatağında ufak yanıklar ve yırtıklar oluşmuşsa, farklı yerlere gittiğine dair ipuçları varsa.
Tuvalette uzun süre kalıp, oradan rahatlamış olarak çıkıyorsa.
Odasında, üstünde pudraya benzer şeyler varsa bunlar bize bir problemin olduğunu
düşündürmelidir. Ama bütün bunları, tek başına anne yada baba olarak halletmeye kalkışmamak,
mutlaka bir uzmandan yardım almak gerekir.
-Aileye Düşen Görevler
Uyuşturuculardan korunmada en büyük vazife aileye düşmektedir. Aile toplumun temel çekirdeğidir
. En başta anne ve baba, çocuklara örnek olmalıdır. Çocuklar, her türlü sıkıntılarını ve problemlerini
öncelikle anne ve babalarına açabilmelidirler. Problemlerin ilk defa aile büyüklerince
değerlendirilmeleri şarttır.
Bu konuda gençlerimizin dikkat edecekleri noktalara gelince;
Gerek sevgiyi ve mutluluğu muhakkak ki kendi yuvalarında aramalıdırlar.
Kötü arkadaş guruplarından uzak durmaları gerekir. Böyle kişiler davranışlarından, hareket
ve sözlerinden anlaşılır.
Boş zamanları en iyi şekilde (okumak, kültürel ve diğer faydalı faaliyetlerde bulunmak gibi meşguliyetlerle) değerlendirmelidirler.
Yine gençlik dönemi ; halk arasında söylendiği şekliyle "delikanlılık" devresidir
Bu yaşlarda kişilik icabı, gelecek için her an problem oluşturabilecek hareketlere girilebilir,
kararlarda isteksizlik olabilir. Gençler bu hususu daima göz önünde tutmalı büyüklerin uyarılarını
dikkate almalıdırlar.
Son olarak gençlerimizi uyuşturucunun içine çeken alt kültürden bahsetmek istiyorum.
İçki uyuşturucu, kumar, şans oyunları, sapıklıklar, fuhuş evden kaçma gibi faaliyetlerin tümünü
besleyen, ortaya çıkaran ortama "Uyuşturucu Kültürü" adını veriyoruz. Zararlı alışkanlıkların
temelinde bu vardır ve bunu önlemek uyuşturucu kültürüyle mücadeleye bağlıdır.
Bu kültürün filizlendiği birahane, pub, diskotek, kahvehane, kumarhane, meyhane ve benzeri
yerlerden uzak durmalıdır.
Bira ve "alkolsüz" denilen bira, alkolizm ve uyuşturucu batağının başlangıç basamağıdır.
Yine milli manevi değerlerimiz, yüzyıllardan beri nesilden nesile intikal eden geleneklerimiz
uyuşturucu kültürünün panzehiridir. Bu değerlere sarılmak zorundayız.
-Medya'ya düşen görevler
En güçlü ve yaygın eğitim kurumu olduğu halde bu çizgide hiç bir görev üstlenmeyen,
hatta büyük bölümü ile, bilhassa temeldeki konu olan ve her türlü zararlı alışkanlıklara ve
bunların salgın haline gelmesinde en büyük etken kabul edilen uyuşturucu kültürü çizgisinde
büyük bir sorumsuzluk sergileyen medya, mutlaka disipline edilmeli. Bu güçlü kurum bütün
birimleri ile yararlı bir çizgiye getirilmelidir ve medyanın bu sorumluluklarını ve hayati önem
taşıyan görevlerini kabullenip yerine getirmedikçe diğer hiçbir tedbirin ülkeyi ve toplumu
selamet kıyısına götüremeyeceği kesinlikle bilinmelidir. Bu ülke, bu toplum ve bu devlet
hepimizindir. Bir yerde hırs ve kazançlara sınır tanımak zorundayız.
|
|
|
|
|
|
|
Siteyi Ziyaret eden Sayı Toplam 26384 ziyaretçi |
|
|
|
|
|
|
|