Alkollü içkiler, mayalanmış şekerli besinlerden bilinen yöntemlerle elde edilen maddelerdir
. Alkollü içkiler, aklı, şuuru etkilemek sûretiyle sarhoşluk veren maddelerdir
. Her çeşit alkollü içkideki etil alkol miktarı değişik olup, alkol miktarı çoğaldıkça
tahribatı ve sebep olacağı olaylar da o oranda artar. Alkolü bir süre kullananlarda
ortaya çıkan alışkanlık haline alkol bağımlılığı veya alkolizm denmektedir.
Alkol bağımlısı giderek çalışamaz duruma gelir. Görevlerini yapamaz.
İşini, kazancını kaybeder. Günlerini içmekle geçirir.Ailesine ve topluma yük olur.
Bağımlı olmak, alıştığı maddenin esiri olmak demektir.
Bu esaret, insanları hastalıkların, kabalıkların, kavga ve cinayetlerin ve daha ağır
uyuşturucuların vartalarında mezara kadar ulaştırır. Zaten hayatını içki ve uyuşturucuya s
satmış kişiler kesinlikle yaşayan ölülerdir. Her türlü içki ve uyuşturucular hastane,
hapishane ve tımarhanelerin sermayesi ve çabuklaştırdığı ölümün de ta kendisidir.
Dahası bu oltaya takılanlar için ölüm belki de kurtuluştur. Tabiî kabir ötesinin hesapları ayrı
bir konu...
“Alkol kullananların ve alkol kullanmaya bağlı problemlerin oranı ülkemizde
geçen gün artmaktadır. Alkol,uyuşturucunun daha ciddi bir sağlık sorunudur. Serbestçe
satılmaktadır ve medyada ellerinde içki bardaklarıyla seçkin(!) insanlar boy göstermekte,
deta alkolü teşvik etmektedirler.Üstelik “az miktar şarap sağlığa yararlıdır” tarzında uyduruk
haberler basında devamlı yer almaktadır. Alkole kimin bağımlı olacağını önceden kestirmek
mümkün değildir.Bu yüzden her kullanan potansiyel bağımlı sayılır.Alışkanlık kazandıklarında
ise artık geriye dönüşü olmayan bir yola girilmiştir. Çünkü uzun süren, uğraştırıcı ve masraflı
tedavi sürecini tatbik edenlerden alkolü bırakabilenlerin sayısı çok düşüktür...” diye anlatıyor
alkolü Psikiyatrist Doç.Dr.Sefa Saygılı ve sürdürüyor: “Alkole bağımlı olanların içkiye
başlama yaşı 12-25 arasıdır. Bu yüzden gençlik yılları alkol bağımlılığı için risk taşır.
Bu dönemde alkole elini sürmeyen kişinin bağımlı olma ihtimali çok düşüktür.
Alkol bağımlılığında bir başka gerçek, genelde bağımlıların bira ile başlamalarıdır.
Bazılarınca meşrubat muamelesi yapılan, ancak diğer alkollü içkilerden farkı olmayan
biradan giderek daha yoğun içkilere geçilmektedir. İşte ergenlik döneminde, kişiler birbirlerini
içmeye teşvik ederek, böylelikle büyüdüklerini sanarak alkol bağımlılığına itilmektedirler.”
Alkolün Vücuda Verdiği Zararlar
Sigaradan itibaren bütün içki ve uyuşturucuların en büyük zararı beyne ve merkezî sinir sistemine
dönük olup,diğer bütün organlara da sayısız zararları söz konusudur.
İçkinin kalbe zararları: Alkol, kalp ve cilt damarlarını genişletir. Kalbin çalışma hızını artırır,
kan dolaşım düzenini bozar, damarların sertleşmesine,tansiyonun artmasına,felç ve ânî
ölümlere sebep olur.
İçkinin karaciğere zararları: Karaciğer hücrelerinde yağlanma meydana gelmesine, siroz hastalığına
sebep olur, karaciğer büyür. Karaciğerin vazifesi dışarıdan gelecek zararlı maddeleri zararsız hale getirmektir.Karaciğer,içkiyi zararsız hale getirmek için çalışırken fazla yorulur,vazifesini tam yapamaz
olur, bir çok zararlı maddenin vücuda girmesine ve çeşitli hastalıklara sebep olur.
İçkinin böbreklere zararları: Alkollü içkinin hangi çeşidi olursa olsun böbrekleri bozar, zamanla iş
göremez hale getirir. İdrar bolluğu veren bira, böbrekleri temizlemez,bilâkis yorar.İçki,böbrek
iltihaplarına, idrarda şeker ve cerahat gibi anormal cisimlerin meydana gelmesine yol açar.
İçkinin mide ve barsaklara zararları: İçki mide iç zarında yanma hissi meydana getirir, mideyi bozar,
ağrı yapar, mide hastalıklarından olan gastrit ve ülsere sebep olur. Hazımsızlık, dolayısıyla iştahsızlığa
sebep olur. Bağırsak ishallerine, iltihaplarına ve çalışma düzeninin bozulmasına sebep olur.
Zararlı şişmanlığa meydan verir.
İçkinin akla zararları: İçki akıl ve hafızayı zaafa uğratır.Kıskançlıklar ve unutkanlık meydana getirir.
İrade kuvvetini azaltır, ne yaptığını - ne söylediğini bilmez bir hale getirir.İçki beyni uyuşturur,
yürümekte zorluk çekilir, kol ve bacak çekilmelerine, yüz ifadesinde bozukluklara sebebiyet verir.
İnsan,irade ve dengesini kaybeder.
İçkinin sinir sistemine zararları: Sinirler alkole karşı hassastır,sinir hücreleri zedelenir.
El titremeleri, tikler, felçlerden tutun, bütün ani ölümlere varıncaya kadar nice felaketlere
sebebiyet verir. Heyecan, telaş, korku, sinir buhranları ve kıskançlık, çeşitli rûhî bozukluklar,
içkinin meydana getirdiği normal hallerdendir.
Alkollü İçkilerin Topluma Zararları
Çalışma gücü azalır, böylece kazancı az olur. Devam eden israf ve sefahat memleketin
fakirleşmesine sebebiyet verir.Sakat ve başkasının sırtından geçinen dilencilerin türemesine
,ahlâkın ve manevi değerlerin yok olmasına sebep olur.Memlekette sefahat ve sefalet çoğalır,
ahlâksızlık yayılır,kazalar, facialar ve çeşitli hastalıklar ortalığı kaplar. Ve bütün bunlar bir
milletin ortadan kalkmasına,medeniyetlerin yok olmasına sebep olabilir. Tarih bunun
misalleri ile doludur. Ahlâken çökmüş, çalışmayı terk edip, zevk ve sefâya dalan nice milletler
ve medeniyetler bu halleri yüzünden gün gelmiş, tarihten silinip gitmişlerdir. Alkol, ülkede nizam
ve asayişi bozar. Çeşitli kavgalara, anlaşmazlıklara, cinayetlere sebep olur. İtimat ve emniyeti yok
eder, bunun için karşılıklı yardım ve iş görmeyi önler.
Alkol Beyni Köreltiyor
Yakın tarihlerde ABD’li bilim adamları,alkol bağımlılığının,beyinde hasara yol açarak gen
mekanizmasını karıştırdığını belirlediler. Kronik alkol bağımlılığının,virüsün bilgisayarda
bıraktığı tahribat gibi beyinde tahribata yol açtığını ortaya çıkaran bilim adamları,alkole yüklenen
insanların beyinlerindeki kritik bölgelerde moleküler seviyede program değişikliği meydana geldiğini
belirttiler.
Beynin üst tarafını oluşturan kabuk bölgesinde yapılan araştırma, alkolün, beynin sağlıklı düşünme
ve karar verme konusunda en kritik bölgesini oluşturan bu kısımda, büyük hasar meydana
getirdiğini ortaya çıkardı. Alkol bağımlılarında tolerans dengesinin azaldığına ve buna bir takım
genlerin neden olduğuna işaret eden bilim adamları,50 bin genden herhangi birinin alkolün
etkisiyle beyinde hasar meydana getirdiğini düşünüyor. Beyin dokularında 4 bin gen üzerinde
araştırma yapan bilim adamları, alkolikler ve alkolik olmayanların beyin dokularından alınan genler
arasında, 163 genin farklı olduğunu belirledi. Araştırmacılar, alkol bağımlılığının beyinde meydana
getirdiği hasarın, bilgi taşıyan hücrelerin işlevini tam olarak yapmasını önlediğini de belirtiyorlar.
Alkolün Azı-Çoğu
İskoçya’da doktorların yaptığı bir araştırmaya göre acil servislere gelen her dört hastadan biri alkol
kullanmaktadır. Alkollü olarak rahatsızlanıp, acil servislere kaldırılan vak’alardan tespit edilenlerin
en gencinin henüz 10 yaşında olması, bu problemin çocuk yaşlara kadar düştüğünü göstermesi
bakımından ilgi çekicidir. Kendine zarar verme vak’alarının hemen hemen hepsinde, kollapsların
ve fiilî saldırı hallerinin yarısında alkol kullanımı söz konusudur. Her ne kadar çalışma aşırı içki
tüketiminin görüldüğü Highlands’da yapıldıysa da, sonuçların İngiltere çapında yapılan diğer
araştırmalarla benzerlik gösterdiğini Raigmore Hastanesi Travma ve Acil Servis doktorları
belirtmektedir.
Doktorlar,servislerinde 638 hastayı teste tâbî tuttular.Tükürük örneği veren 544 kişiden
122’sinin alkol aldığını buldular. Sarhoş olan 18 kişi teste girmeyi reddetti, 14 kişi de test
ygulanamayacak kadar sarhoş çıktı. Çalışma sonuçlarına göre alkol kullananlardan %13’ü
resmen alkol almamış muamelesi yapılan kanunun alkol sınırındaydı. %5’i de daha üstündeydi
. Testte pozitif ( yani alkollü ) çıkanlardan yedisinin yaşları 10-17 arasındaydı.Fakat 41-60 yaşları
arasında da bir yoğunlaşma vardı. Alkol problemi yaşayan erkeklerin sayısı kadınların iki katıydı.
Ancak her iki cinste de benzer alkol konsantrasyonu mevcuttu. Bu, kadınların artık daha çok içtiğini
ve erkeklere oranla daha az alkol alımında bile alkolle ilgili problemler yaşadığını göstermekteydi.
Doktorlar, acil servislerinin alkol kullanımını tespit etmede ve müdahale servislerinin alkol ile
lgili problemleri azaltmada kullanılabileceğini belirtiyorlar ve şunlara dikkat çekiyorlar:
“Bu çalışma az ve orta düzeyde alkol kullananlar üzerinde de eşit derecede durulması gerektiğini
gösteriyor. Çünkü bu insanların alkol kullanımı da hastalık ve yaralanma riski ile yakından ilişkili...”
Ayrıca doktorlar, genel hastanelerdeki alkolle ilgili problemler üzerine yoğunlaşan minimal müdahale
servislerinin sağlık harcamalarını önemli ölçüde düşüreceğini de araştırmalarının sonuna
eklemekteler. Demek ki “az alkol içilebilir,bir zararı yoktur” sözü safsatadan ibarettir, uydurmadır.
Zaten kişilerin azda kalması,az içince alkole ara vermesinin pek mümkün olmaması bir yana,
acil servislere, kendine zarar verme, kazalara maruz kalma, kollapslara ve fiilî saldırılara uğrama
gibi problemlerle getirilen vak’alarda az alkol kullanımı da dahil olmak üzere,yoğun alkollü olma
mevcuttur. Araştırmalar az alkol iddiasını yalanlamakta; alkolün damlasının dahi zararlı olduğunu
ispatlamaktadır
Alkole Alışmamak İçin
Alkol asla bir gıda değildir.
İnsanlar için sadece zararı söz konusudur. Bu sebeple her türlü alkollü içkiden kaçınmalıdır.
İçmeniz için yapılan ısrarları kesinlikle kabul etmeyiniz. Zîrâ, bir kadeh içki belki de alkol
alışkanlığınızın sebebi olabilir.
Bunu kullananlar başkalarına da içirmek ve sevdirmek isterler. Mecbur değilseniz bu insanlarla
dost olmayın.Onlardan uzak durun.
Alkol için söylenmiş güzel sözlere,aldatıcı reklamlara asla aldanmayın. Onun yerine sağlığınıza
yararlı olan meyvalar ve şifalı sulara rağbet gösterin.
Bazı asabi ve ruhi rahatsızlıklarınız varsa, alkol ve benzerlerini tavsiye edenlere aldanmayın.
Bunların tedavisi için sağlık merkezlerine, uzman hekimlere ve psikologlara başvurun.
Kendinize yararlı meşguliyetler bulun.
Alkollü içkiler iştah açıcı değildir.Tam tersi zamanla mide rahatsızlıklarına, iştahsızlıklara ve
sindirim bozukluğuna sebep olarak fayda yerine sadece zarar verirler.
Alkollü içkilerin kalp ve damar rahatsızlıklarına faydalı olduğu yolundaki
yaygın fakat tamamiyle yalan ve yanlış olan tavsiyelere de inanmayın.
Bu konuda da uzman doktorların tavsiye ve tedavisine başvurunuz. En doğru yol budur.
Bira Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Trafik kazalarında önemli payı olan bira,tertibindeki alkolün kana daha çabuk karışması
sebebiyle kısa zamanda sarhoşluk verir. İnsanların birayı hafif görmesi nedeniyle,bira
tüketiminde görülen hızlı artış, gerek alkolizmi,gerekse de narkotik bağımlılıklarını ve kaza-belaları
da çok büyük oranda artırmış ve artırmaya da devam etmektedir. Aile içi şiddet-geçimsizliklerin,
futbol anarşisinin baş sebebi biradır. Bira kesinlikle kanser yapıcıdır.Karışımında önemli miktarda
Nitroz -Amin bulunan bira, korkunç bir kanserojendir. Nitekim ağrı dindirici olarak kullanılan
Pramidon” ilacı içinde fazla miktarda nitroz-amin bulunduğu için piyasadan kaldırılmıştır.
Orta miktarda bira içen bir kimse,günde 70 pramidon hapı almış kadar nitroz-amin almaktadır.
Sevgili gençler, alkolsüz denilen bira reklamlarına aldanmayınız. Zîrâ,arpa ile şerbetçi otunun
mayalanmasından (alkolize olmasından) oluşan biranın alkolsüz olması ilmen mümkün değildir.
İçinde %2-%4 alkol ulunan fakat alkolsüz(!) olarak tezgahlanan biralar da alkollü içkidir.
Bakınız:“İngiltere’de 18 yaşından küçükler için açılan alkolsüz(%2-%4 alkollü) birahanelere giden
gençlerin hepsi 18 yaşına girerken alkollü birahanelerin ve meyhanelerin en sâdık müşteriler
i olduğu” İngiliz yetkililerince bildirilmiştir. Unutmayın!Alkol miktarı ne kadar az olursa olsun
,bedenin organları alkolün tahribatından kurtulamaz. Çünkü alkol ve benzeri maddeler gram
gram zehirdir. Bira, alkolizmin ve arkasındaki bütün kötülüklerin, uyuşturucu bağımlılığı dahil
, itici gücü olduğu gibi, alkollü olduğu halde alkolsüz diye reklam edilen bira da tam bir yutturmaca
ve aynı şekilde alkolizmin maskeli tuzağıdır.
Evet, bira, en şerli meyhanelerin, büfelerden başlayarak, köşe başı ve mahalle bakkallarına ve
marketlere uzanan kanlı oltasıdır. Bira,özel biracılığın başladığı 1669-70’li yıllardan sonra,
biracının akla gelmez oyunları,reklam ve rekabet yarışları sebebiyle ülkemizde alkolizmi ve
alkol tüketimini %900’lere ve daha yükseklere ulaştıran alkollü içkidir. Biranın hafif görünümüne
kesinlikle aldanmayınız,inanmayınız.Zîrâ ülkemizde ve dünyada alkolizm ve uyuşturucu
salgınlarının baş sebebi biradır. Serbest bira satışları ve biracı oyunlarıdır.